Alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan ALLAH(c.c.)'a hamd olsun...
Salatü selam alemlere rahmet olarak gönderilen
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa(s.a.v.)
ve tüm inanaların üzerine olsun...
O rüzgarı bekliyorum...
BELKİ BİR mazeret kaçmak için “ağır yük”ten, belki gerçekten kaderin saatini bekliyorum.
Hep geldiğinde hissedip, algıladığım o rüzgara tekrar yakalanmayı bekliyorum.
Aşk gibi, tutku gibi birşey bu, alıştım geliş gidişlerine. Sürekli kalsa diye istiyorum. Hep hafif bir esintiyle başladı, yakalayamadım, tutamadım, kaçırdım. Rahmanî olduğuna eminim, boynumu büküyor, gözümü yaşartıyor.
Kalsa beni baştan başa değiştirecek, kalbim tatmin olacak biliyorum.
Ben her seferinde doğrulmak için ayağa kalktığımda, bir çocuk sevinciyle “İşte, işte bu sefer başaracağım” dediğim bir anda biraz daha yüksekçe bir tepede yıkılıyorum... Ve bekliyorum, bir daha gelsede bir daha başlasam diye, hasretle bekliyorum.
Ben yıkılıyorum o geliyor, ben ağlıyorum o geliyor, teskin ediyor, serinletiyor, tekrar başlayabilme gücünü veriyor. Bana Rabbimin “Kerem sahibi” olduğunu hatırlatıyor.
O rüzgarı bekliyorum...
Ağlamaklı bir esinti bu, tarifi zor. Sevgiyle karışık yalnızlık duygusu. Her şeye her “dünyaya ait” olana dudak büktürücü, ötelere ait bambaşka bir tat bu. Alemlerin Rabbini arzulatıcı, susatıcı, ümitlendirici.
Kafamda uçuşan bütün sorulara rest çeken bir havası var. Kaygıyı, korkuyu ve sorguyu çözen bir anahtar gibi.
O rüzgarı bekliyorum...
Bu sefer daha içten, daha fazla istiyorum. Çok fazla vaktim kalmadı denemeler için, artık kalsın istiyorum. Sürekli benimle olsun, ayrılmasın istiyorum. Sarsın istiyorum, kuşatsın beni, “kovulmuşa” ve nefsime yer bırakmasın açıkta, korumasız.
Yıkılmadan yürümek istiyorum, düşmeden. Yavaş da yürüsem önemli değil, koşmam gerekmez, yeter ki yıkılmayayım. Her yıkılışımdan utanıyorum, Allah’ın bana verdiklerine karşı çokca nankörlük olmuyor mu?
O rüzgarı bekliyorum...
Abdurrahman Bulut
fakat tadında iş yok.
(Malik bin Dinâr)
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) anlatıyor:
"Resûlullah (sallallahü aleyhi vesellem) buyurdular ki:
"Allah Teâlâ Hazretleri kendisinden istemeyene gadap eder." (6)
"Resûlullah (sallallahü aleyhi vesellem) buyurdular ki:
"Allah Teâlâ Hazretleri kendisinden istemeyene gadap eder." (6)
''Ey Rasulum! Kullarım sana benden sorarlarsa,
(onlara bildir ki ) şüphesiz ben (kendilerine) çok yakınımdır.
Bana duâ edenin duâsını kabul ederim.'' (8)
''Rabbinize yalvararak ve gizlice duâ edin.
Muhakkak ki Allah (bağırıp çağırarak) haddi aşanları sevmez.'' (9)
Muhabbet-i Ehli beyt-i Mustafa üzerlerimize sâyebân,
Vakt-i şerif, sebeb-i gufran, aleme bayram olan Cuma,
ömür ve şahsiyetlerimiz, ahir ve akibet,
zahir ve batınlarımız hayrola,
Aşk ola, aşk ile dola, Aşkullah,
Muhabbettullah, Marifetullah,
Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola erenler
Umalım ki Mevlam söylediklerimizi önce bize duyursun,
sonra ihtiyacı olanlara tesir buyursun. . .
Sözü çok olanın, yalanı dahi çok olur imiş;
Yüksek müsaadelerinizle
Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da
huzur bulasınız efendim ♥