
30 Aralık 2014 Salı
"Âşık susarsa arif konuşursa helak olur."
Aşk,
paslı kalplerin malzemesi zannedilir
halbuki ne zordur Sahib-i hakikiye aşk,
bazen şehrin ışıltısından koparsın
elinde tesbih
sabah teneffüslerine yakın saatleri solumak için
çıkıp gidersin kentin ıssız yükseklerine
ve bakarsın
bakarken çekersin
Allah (cc) dersin
eşya yoktur artık baktığın yerde
yeni bir soluk
yine Allah (cc) dersin
ve koparsın maddenin duruşundan
sonra yeniden
Allah (cc) dersin
artık baktığın yerde maşuk yoktur
artık baktığın yerde aşk vardır.
ve Allah (cc) diyince,
sevgili mecazıyla küçülür gözlerinde…
her tesbih tanesinde meta üstü bir çırpınışla
her saniyenin içinden akıp giden bir hayat vardır
ve sen yine
Allah (cc) dersin.
sabah yeniden gelen şafakla yakındır,
damarlarındaki akan kanın algısıyla gece bitişe yakındır.
artık gün biter,
gece, yeni bir hesabın sabahına hasılasını devreder,
ama aşk bitmez
sonundaki kaf gitmemişse
aşk bitmez
mecaz mana olmuşsa aşk bitmez
sızısı vardır yürekte
ama aşk bitmez
aşk aşığa sukut ettirmez
eğer aşık sukut etmişse
bilesin
helak olmuş bir kalple atar yüreği
çünkü aşık
susarsa helak olur.
Ömer Lütfi TÜRKMENOĞLU
26 Aralık 2014 Cuma
Allahım gönül rızkımızıda bereketlendir amin ecmain.

Gönül rızkı nedir ? bilirmisiniz :)
SEVMEK ♥ SEVİLMEKTİR ;)
25 Aralık 2014 Perşembe
Dur kapıda gayrıyı koma...
Sultân olana hizmetten önce kendini sultanın teşrifine ve dahi hizmetine lâyık eylemek icâb eder; nasılını ve ne idüğünü dâmeni pâkinde misafir olduğumuz, Hz. Numan Hacı Bayramı Velî Sultan efendimizin hulefâsından Lâ’î Dede (ruhaniyetlerine selâm olsun) nutk-u şerifinden dinleyelim:
Pâk eyle gönül çeşmesini tâ durulunca
Dik tut gözünü gönlüne, gönlün göz olunca
İnkârı ko, dil destisini ol çeşmeye tut dur
Ol âb-ı safa bahş ola tâ bu desti dolunca
Çün Hak seni derbân cihânhânesi etti
Dur kapıda gayrı koma tâ ânı anda bulunca
Sen çık aradan hanesini sahibine ver
Bîşek gelir Allah, evine sen sâvulunca
Evvel koma kim sonra çıkarmak güç olur güç
Şeytan çerisi hane-i kalbe koyulunca
Çektin bu cihân içre nice mihnet ü zahmet
Ol piri Hûda, mürşid-i kâmili bulunca
Ey Lâ Mekân! seni ben çok aradım çok
Sînemde mûkim olducağın tâ duyulunca…
Dik tut gözünü gönlüne, gönlün göz olunca
İnkârı ko, dil destisini ol çeşmeye tut dur
Ol âb-ı safa bahş ola tâ bu desti dolunca
Çün Hak seni derbân cihânhânesi etti
Dur kapıda gayrı koma tâ ânı anda bulunca
Sen çık aradan hanesini sahibine ver
Bîşek gelir Allah, evine sen sâvulunca
Evvel koma kim sonra çıkarmak güç olur güç
Şeytan çerisi hane-i kalbe koyulunca
Çektin bu cihân içre nice mihnet ü zahmet
Ol piri Hûda, mürşid-i kâmili bulunca
Ey Lâ Mekân! seni ben çok aradım çok
Sînemde mûkim olducağın tâ duyulunca…
“Muradı halk, muradı Hak’tır ancak; dokunmazsan kımıldamaz salıncak” deyip şöyle bir dokundurduk zülf-i yâre. Lâkin ömr-ü aziz ve dahi sayılı nefeslerimiz pek değerli biz yinede kıymayalım pek değerli mesâinize vesselâm…
İbni vakt ol, gider elden hâbi (uykuyu);
Vakit nâziktir, uyan ey hâbî (uykucu)
Vakit nâziktir, uyan ey hâbî (uykucu)
UMUT REHBERİ
23 Aralık 2014 Salı
Sevimli kaplumbağa

Çocuklar gazeteleri yırtıyorlar normal poşete doldurup agzini bantla baglayın, posetin alt
kısmı kafası oluyor oradanda iple bagliyorsunuz ayaklarida kartondan altına yapıstırın
22 Aralık 2014 Pazartesi
19 Aralık 2014 Cuma
Bugün de öldü, Yavaş yavaş sıra bize geliyo, Tehlikenin farkındamısınız..! Tabi ki de değilsiniz..!
Bugün de öldü,
Yavaş yavaş sıra bize geliyo,
Tehlikenin farkındamısınız..!
Tabi ki de değilsiniz..!
Yavaş yavaş sıra bize geliyo,
Tehlikenin farkındamısınız..!
Tabi ki de değilsiniz..!
Ey kalbimden geçeni bilen Allah'ım 'Kulum' de kâfi bana...

(8) Ve mahlukat
Nefes nefes aşk çekerken Mevla'ya
Üstümde aşk kokusu var
Yaşadıkça beni yontar
Ve benzetir insana
Elimde vav
Gönlümde vav
Gözümde vav
Dem dem vav kesilirim
Beni insan yapana
Ey kalbimden geçeni bilen Allah'ım
'Kulum' de kâfi bana
İster nârına garket İster nuruna....
Nefes nefes aşk çekerken Mevla'ya
Üstümde aşk kokusu var
Yaşadıkça beni yontar
Ve benzetir insana
Elimde vav
Gönlümde vav
Gözümde vav
Dem dem vav kesilirim
Beni insan yapana
Ey kalbimden geçeni bilen Allah'ım
'Kulum' de kâfi bana
İster nârına garket İster nuruna....
Umutla bekliyoruz.

Âmin demeye alıştık biz,
şikâyetçi değiliz,
isyânkâr hiç.
Sabrediyoruz, bekliyoruz.
Umutla bekliyoruz.
Zamanı var, âminler boşa değil
şikâyetçi değiliz,
isyânkâr hiç.
Sabrediyoruz, bekliyoruz.
Umutla bekliyoruz.
Zamanı var, âminler boşa değil
Ah be zaman...

Ah be zaman...
Zaman hesap sorar gibi geciyor
Hayat toz pembe gorunurken
Aynaya tam aksi bir goruntu yansiyor
Mutlu olmaya cabalarken hep
Birileri ayagimiza celme takiyor
Tokezlemeye baslarkende bu sefer
Duygularimiz gerceklerle yuzyuze kaliyor
Vazgecemediklerimizi duzeltmeye calisirken hep
Kaybettiklerimiz boyumuzu asiyor
Celiskiler hep var icimizde, gereksiz kararsizliklar
Sacma sapan hesaplasmalar ve yersiz inatlasmalar
Yurekler dolup tasarken boyle, sahittir yorgun geceler herseye.
Ah be zaman ne olurdu biraz insafli gecseydin...
Gecelerde yorgun artik bende
Gecen zamanin geri gelmeyecegini bile bile
Yasiyoruz iste boyle yorgun gecelerde
Gecelerde yorgun artik bende..
.
Ah be zaman ne olurdu bir firsat verebilseydin hayata dair sende...
Zaman hesap sorar gibi geciyor
Hayat toz pembe gorunurken
Aynaya tam aksi bir goruntu yansiyor
Mutlu olmaya cabalarken hep
Birileri ayagimiza celme takiyor
Tokezlemeye baslarkende bu sefer
Duygularimiz gerceklerle yuzyuze kaliyor
Vazgecemediklerimizi duzeltmeye calisirken hep
Kaybettiklerimiz boyumuzu asiyor
Celiskiler hep var icimizde, gereksiz kararsizliklar
Sacma sapan hesaplasmalar ve yersiz inatlasmalar
Yurekler dolup tasarken boyle, sahittir yorgun geceler herseye.
Ah be zaman ne olurdu biraz insafli gecseydin...
Gecelerde yorgun artik bende
Gecen zamanin geri gelmeyecegini bile bile
Yasiyoruz iste boyle yorgun gecelerde
Gecelerde yorgun artik bende..
.
Ah be zaman ne olurdu bir firsat verebilseydin hayata dair sende...
hiç kimseeee...

İŞTE YILBAŞI MENÜSÜ...!....Hayırlı ,Nurlu Cumalar..

İŞTE YILBAŞI MENÜSÜ...!
________________________________
ZİNANIN EN COK YAPILDIGI GÜN,
BAHSIN EN COK OYNANDIGI GÜN,
ALKOLUN EN COK KULLANILDIGI GÜN,
HARAMA EN ÇOK YAKLASILDIGI GÜN,
ŞEYTANIN EN ÇOK GÜLDUGU GÜN,
MELEKLERİN İNSANLARA EN COK,
LANET ETTIGI GÜN,
ŞİMDİ SORUYORUM SIZE YAKIŞIRMI..?
BIR MÜSLÜMANA YILBAŞINI...
KUTLAMAK ŞEYTANI GÜLDÜRMEK,
MELEKLERIN İNSANLARA LANET,
ETTIGI GÜNDE EGLENMEK,
YAKIŞIRMI.. ?
YARIN MAHŞERDE BUNUN HESABINI..
NASIL VERECEKSINIZ HİÇ..
DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ ..?
Küçükte olsa ben evimde kutlarsam mesele olmaz diyenler acaba hiç düşünmezler mi...?
Resulullah (s.a.v)`in '''''Men teşebbe kawmen fehuwe minhum ''''''/ Hangi kavme benzersen ondansın`... ikazının kendilerine yönelik olduğunu..?
__________________________
ZİNANIN EN COK YAPILDIGI GÜN,
BAHSIN EN COK OYNANDIGI GÜN,
ALKOLUN EN COK KULLANILDIGI GÜN,
HARAMA EN ÇOK YAKLASILDIGI GÜN,
ŞEYTANIN EN ÇOK GÜLDUGU GÜN,
MELEKLERİN İNSANLARA EN COK,
LANET ETTIGI GÜN,
ŞİMDİ SORUYORUM SIZE YAKIŞIRMI..?
BIR MÜSLÜMANA YILBAŞINI...
KUTLAMAK ŞEYTANI GÜLDÜRMEK,
MELEKLERIN İNSANLARA LANET,
ETTIGI GÜNDE EGLENMEK,
YAKIŞIRMI.. ?
YARIN MAHŞERDE BUNUN HESABINI..
NASIL VERECEKSINIZ HİÇ..
DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ ..?
Küçükte olsa ben evimde kutlarsam mesele olmaz diyenler acaba hiç düşünmezler mi...?
Resulullah (s.a.v)`in '''''Men teşebbe kawmen fehuwe minhum ''''''/ Hangi kavme benzersen ondansın`... ikazının kendilerine yönelik olduğunu..?
12 Aralık 2014 Cuma
11 Aralık 2014 Perşembe
Her damla Allah'tan bir nimettir.HAYIRLI CUMALAR
Vakti şerifler hayrola ,Hayırlar feth ola.Şerler def ola. Gönüller şâd ola. Kalplerimiz mesrûr, sırlarımız mestûr, zahirimiz mâmûr, bâtınımız pür nûr ola . Cenâb-ı Hakk dert verip derman aratmaya, hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva, gönüllerimize imân, kalplerimizi musaffa eyleye.Zümre-i salihinden ve gürûh-ı naci’den eyleyip, dualarımızı dergâh-ı izzetinde kabul ve makbul eyleye, nefesimiz Hakk, nutkumuz can bula .HAYIRLI,NURLU CUMALAR AMİN.
AŞK KALEME DEĞİNCE -XXII ♥
Gün; vefasız bir sevgili gibi alıp başını gidince, bir ben kalıyorum tenhasında gurbetin.
Kucağımda yıpranmış bir kitap, zihnimde düşünceler, yüreğimde hüzün.
Ve nereye baksam sen varsın, her yerde yüzün.
Dudağımda büyüyor öksüz bir türkü, sarıp sarmalıyor tüm benliğimi: “Gurbet elde bir hâl geldi başıma / Ağlama gözlerim mevlâ kerimdir…”
Öylesine çeviriyorum kucağımdaki kitabın sararmış sayfalarını, okuduğum tek bir satırı bile anlamadan üstelik.
Ne türküler merhem oluyor yarama, ne heceler, ne şiirler sarıyor beni, ne de tenhasında yüreğimi sakladığım geceler.
Ben bana tutsak, ben bana hücre ve sığınıyorum içime…
Üşüyorum…
Biliyorum ki hiçbir şey ısıtmaz yüreğimi, yârin sesinden başka.
Düşüyorum…
Gecenin kirpiklerinden damla damla, o sonsuz aşka…
Düş/ün/üyorum...
Ferhat, Şirin’e ulaşmak arzusuyla her gün deldiği dağların, sabah kalktığında eski halini aldığını görse yine de aynı hevesle, aynı arzuyla o dağları delmeye çabalar mıydı?
Ya Kays?
Kendini “Mecnûn” eden Leylâ’nın öfkesine dûçar olsaydı her dem, yine de “Leylâ” der, yürür müydü çöllerde?
Yüreğimde bir yetim ağlaması: “Derman arar iken, derde düş oldum/Ağlama gözlerim Mevlâ kerimdir…”
Alnımın yazısı… Yüreğimin sızısı…
Yüreğim ayan sana, işte budur hali
Düşen seçemezmiş, tutunacağı dalı..
Yüreğimle haykırıyorum, yüreğinle duy beni:
"Bende (Mecnun)Leyla’dan fûsun aşıklık istidadı var
Aşık-ı sadık benim( Mecnun)Leyla'nın ancak adı var…"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)