İmtihan sebebi olan şöhret, servet, şehvet ve evlat bizi İslam’a, Kur’an’a ve Rasulullah Efendimize bağlanmaktan alıkoymamalıdır. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-’in: “Fitne (anarşi) zamanında kulluk (ibadet etmek), bana hicret etmek gibidir.” (Müslim, Fiten, 130; Tirmizi, Fiten 3; İbn Mace, Fiten, 14) buyruğu kulluk yoluyla Kur’an’a sığınmanın, İslam’a sarılmanın ve Peygamber Efendimize temessük etmenin fitneden kurtulmaya sebep olacağının bir ifadesidir.
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- sahabeye hitaben bizlere fitneden kurtulmanın yolunu şöyle haber veriyor:
“İyiliklere sarılın, kötülükten de kaçının. Ne zaman; uyulan bir cimrilik, takip edilen nefsanî arzu, ahirete tercih edilen dünyalık, görüş sahiplerinin sadece kendi görüşlerini beğendiklerini görürsen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zira bütün bunlar yaygınlaşınca sabra sarılmanız gereken günlerdesiniz demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi sıkıntılıdır. O günlerde sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin mükâfatı verilecektir.” (Taberani, Mu‘cemu’l Kebir, 10394; Bezzar, el-Müsned, 3370, Mecmau’z Zevaid, 12215,12216)
“İyiliklere sarılın, kötülükten de kaçının. Ne zaman; uyulan bir cimrilik, takip edilen nefsanî arzu, ahirete tercih edilen dünyalık, görüş sahiplerinin sadece kendi görüşlerini beğendiklerini görürsen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zira bütün bunlar yaygınlaşınca sabra sarılmanız gereken günlerdesiniz demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi sıkıntılıdır. O günlerde sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin mükâfatı verilecektir.” (Taberani, Mu‘cemu’l Kebir, 10394; Bezzar, el-Müsned, 3370, Mecmau’z Zevaid, 12215,12216)
0 yorum:
Yorum Gönder