Pages

Subscribe:

CEVŞEN DUASI

B

19 Mart 2014 Çarşamba

"Fânîyim, fânî olanı istemem; âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim, gayrı istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâkî isterim. Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim, fakat bu mevcûdâtı umumen isterim."

Fotoğraf: "Fânîyim, fânî olanı istemem; âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim, gayrı istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâkî isterim. Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim, fakat bu mevcûdâtı umumen isterim." 

O Bâkîdir. 

O, hükümleri hikmetli olandır; biz Onun hükmünün kabzasındayız. 

O, Hakem ve Adl'dir; yer ve gök yalnız Onundur. 

O, mülkündeki gizlilik ve gaybları bilendir. 

O, Kâdir ve Kayyûm'dur; Arş ve yer Onundur. 

O, san'atındaki meziyet ve nakışlar latîf olandır. 

O, Fâtır ve Vedûd'dur; güzellik ve kıymet Onundur. 

O, yaratıklarındaki aynaları ve şuûnâtı büyük olandır. 

O, Melik ve Kuddûs'tür; izzet ve kibriyâ Onundur. 

O, mahlûkatı emsalsiz güzellikte olandır; biz Onun san'atının nakışlarındanız. 

O, Dâim ve Bâkî'dir; saltanat ve bekâ ona mahsustur. 

O, ihsanları cömertçe olandır; biz Onun misafir kafilesindeniz. 

O, Rezzâk ve Kâfî'dir; hamd ve senâ Ona mahsustur. 

O, hediyeleri güzel olandır; biz Onun ilminin dokumasının eseriyiz. 

O, her şeye bedel yeten Yaratıcıdır; cömertlik ve ihsanlar Ona mahsustur. 

O, şikâyet ve yakınmaları ile mahlûkatının duâlarını çok iyi duyandır. 

O, şifâ veren Merhametkârdır; şükür ve senâ Ona mahsustur. 

O, kusurları ve kullarının günahlarını bağışlayandır. 

O, merhametli olan Gaffâr'dır; af ve hoşnutluk Ona mahsustur. 

Bediüzzaman Said Nursi 



"Fânîyim, fânî olanı istemem; âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahmân'a teslim eyledim, gayrı istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâkî isterim. Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim, fakat bu mevcûdâtı umumen isterim." 

O Bâkîdir. 

O, hükümleri hikmetli olandır; biz Onun hükmünün kabzasındayız. 

O, Hakem ve Adl'dir; yer ve gök yalnız Onundur. 

O, mülkündeki gizlilik ve gaybları bilendir. 

O, Kâdir ve Kayyûm'dur; Arş ve yer Onundur.

O, san'atındaki meziyet ve nakışlar latîf olandır.

O, Fâtır ve Vedûd'dur; güzellik ve kıymet Onundur.

O, yaratıklarındaki aynaları ve şuûnâtı büyük olandır.

O, Melik ve Kuddûs'tür; izzet ve kibriyâ Onundur.

O, mahlûkatı emsalsiz güzellikte olandır; biz Onun san'atının nakışlarındanız.

O, Dâim ve Bâkî'dir; saltanat ve bekâ ona mahsustur.

O, ihsanları cömertçe olandır; biz Onun misafir kafilesindeniz.

O, Rezzâk ve Kâfî'dir; hamd ve senâ Ona mahsustur.

O, hediyeleri güzel olandır; biz Onun ilminin dokumasının eseriyiz.

O, her şeye bedel yeten Yaratıcıdır; cömertlik ve ihsanlar Ona mahsustur.

O, şikâyet ve yakınmaları ile mahlûkatının duâlarını çok iyi duyandır.

O, şifâ veren Merhametkârdır; şükür ve senâ Ona mahsustur.

O, kusurları ve kullarının günahlarını bağışlayandır.

O, merhametli olan Gaffâr'dır; af ve hoşnutluk Ona mahsustur.

Bediüzzaman Said Nursi