Pages

Subscribe:

CEVŞEN DUASI

B

6 Ekim 2015 Salı

Zikrin ateşinde


yolda_uyu
Tut ki yoldan uzaktayım, uykudayım, gafletten uyanamamışım; ama uyuyanlara da gizli bir seyir bağışlamaz mısın Sen!” böyle buyurmuştu aşıkların sultanı efendimiz; bu müjdeden cesaretle araya dünyanın girdiği koca bir ihmalle titredi, elini eline alıp biat ettiğinde verdiği sözün ateşiyle yanıyordu.
Hatırımdan çıkmaz asla ahd-ü peymânın senin
Âşıkı mahveylemek mi lûtf û ihsânın senin

Hazreti azizin öperek yüzüne gözüne sürdüğü zeytin tesbihi kaç zamandır sakladığı derviş çeyizinden çıkardı; tarif edildiği üzre, gülbahçesinden derin bir soluk devşirdi, başını sağa doğru çevirdi: “Laaaa ilâhe…” ahenkli bir edâ ile yavaşça sola doğru salındı, “illallaaah” ve hapsettiği son nefesi de kalbin üzerine sapladı. Tâ böylece 165 gürz darbesi indirip başını ezdiğini hayal ediyordu, nice bin günaha salan nefs-i emmarenin kahr u perişan olması niyyetine…
Nîce mecrûh eylediyse rûhunu emmâre nefs,
Sen de gürz-i zikr ile döğ başına eyle kısâs

Audio Player
Elinde silahıyla harp meydanındaydı, sulhü olmayan bir savaşta… Düşmanın sakin duruşuna aldanmayıp başını ezmeye devam etti;
Ejderhâdır nefs kim demiş öldüğünü
Ortam müsait değil ondan bu ölgünlüğü

Her bir darbede Hakkın hatrını yıkıp ettiği hatalar, unutuşlar, isyanlar, günahlar gelip geçti gözünün önünden, “o sözü nasıl söylemişti, o zehirli bakış kimeydi, elini kaldırdığı çocuğun suçu neydi!” cümlesi bir bir ezildi tevhid kılcıyla, yıkandı sonra pişmanlık yaşıyla…
Tesbih boşalıp ateşi sönen zikrin lezzeti damağında kaldığında, deprenmeden dil dudak, dilber perdeyi kaldırıp cemalini arz-ı didâr ile fısıldadı:
“Şol birliği hürmetine seni de BiR eylesin Ya Vâhidû Yâ Kahhâr!”

[UMUTREHBERİ KİTABI’ndan]

0 yorum: