Pages

Subscribe:

CEVŞEN DUASI

B

18 Aralık 2015 Cuma

şem ile pervane: aşkın ateş öyküsü








şem ile pervane: aşkın ateş öyküsü



Münire Daniş tarafından yazılan ve timaş yayınları / aşk klasikleri dizisinde yayınlanan mükemmel kitap. İncecik göründüğüne bakmayın. Her sayfasına bir ömür sığar. Güzel kısımların özetini çıkarmaya çalıştığımda hemen hemen her sayfasının bu "güzelliğe" layık olduğunu anlayıp vazgeçtiğim kitaptır. Pervane'nin içindeki boşluğu dolduracak şeyi aramak için çıktığı yolculukta şem'e rastlaması, aşık olmaları, ayrılışları ve yanışlarını konu alır. 

......

Bezm-i elest'te her ruha bir ayna tutuldu ve ruhlar gördüklerini doğruladılar, doğruladıklarını unutmamaya söz verdiler. 
Sonra oradan ayrıldılar ve sayısız hareketin (bezm-i cihan'ın) içine düştüler. 
Bir ney gibi ayrılık derdiyle doldular. 
eğer gönül alem-i ervah'tan bir maksat seçmemiş olsaydı , 
o hareketlerin içinde kaybolacak, verilen söz unutulacaktı.
Gönlün seçtiği maksadın adı ise aşk'tı. 
Aşkı ki ruhun geri dönüş ve kurtuluş hareketi. 
Yani ezelin ebedle vuslatı idi. 
….
Kimi sevdasını kıvılcımlara bölüştüre bölüştüre dağıtır, elden çıkarır; rüzgarın savurduğu küle döner… kim ki doğru aşıktır, canı çoktan adanmıştır….
Belki de bu yüzden aşıka akıl ermez. zira aşkın telkinleri karşısında aşık dahi şaşkındır, acizdir, haraptır. Ne söyler ona aşk; ne alır, ne bırakır aşık dahi tarif edemez. Zaten ne aşka harfler yeter, ne de aşık olmak öğretilebilir. Yine de aşk gizli kalmayı sevmez ve aşık da sırrını saklamayı bilmez. Aşıklık ki, ateşin gergefinde yakınmadan, vazgeçmeden, yana yakıla, bata çıka oluşan nakışa benzer. Gerçi dil o nakışın esrarını çözemez. Belki de bu yüzden o gergefin eserleri ne kadar anlatılsa, eskimez, eksilmez, tükenmez. Ve onun hikayesi dahi gönlü yakar geçer. 
Aşkın manasına ruh oldu ateş
Ateşin manasına can verdi pervane. 
Tutuşur, yanar ve adanışını ölerek tamamlar. Ama aşkın acı öyküsü değildir bu. Bilakis, yana yana ölmek aşığın en zevkli menkıbesidir… yanar aşık; varlığı erisin, ikilik kalksın, onda can tek canan kalsın diye. 

Pervane:

…Garip bir pervane yaşardı. Her zaman hüzünlü, her yerde yalnızdı. Kalbi isimsiz bir dertle mühürlüydü sanki; nefesleri kederli, canı hep tedirgindi… aşık tabiatına yaraşır biçimde bütün alışverişini kırık kalbine bağlamıştı. Alışveriş dediğimiz de bir alıp bir verdiği gamlı nefeslerdi ancak… ne dünyayla yetinebiliyordu ne de canıyla. Öyle bir hal ki, her şeyden vazgeçmiş, ama vazgeçmemiş bir şeyden. Herkesten uzaklaşmış ama uzaklaşmamış birinden. Hiçbir talebi yok alemden, ama arıyor gibi içinde yankılanıp duran bir hikayeyi. 

Gizli bir aşıktı pervane; yani aşıklığından haberi yoktu, ne ki her hali aşka delalet ediyordu. Pervane ki varolmayı seviyordu. Çünkü varolmayı ona sevdiren bir davet vardı içinde. Ama onu çağıran kim ve nerede meçhuldü . Bu yüzden kalbinin bütün nasibi hüzündü. 

Gizli bir aşıktı ya pervane. aşkın tabiatı da, kendinden başka bir şeye dönüşmeden aşığı halden hale sokmaktı. Onun her muradını bir imtihana tabi tutmaktı. Gah hor görür azarlar, köleye çevirirdi, gah özgürleştirir, şerefli bir makama ulaştırırdı… elhasıl, toprağı, ne kadar kurur çatlarsa o denli kuvvetle bağrına basan yağmur gibi, aşığın gönlüne bakar, nasibini öyle belirlerdi. 

Şem: 
Uçurumlarda açan bir dağ çiçeği gibi, ona has bir yazgıydı ıssızlık. Bir yandan bekliyor, öbür yandan korkuyordu ki en korktuğu yazgı hakikatsiz sevgiliydi. Bu yüzden ona hayranlık bildirenlere hep cevr ile mukabele etmişti...

0 yorum: