Pages

Subscribe:

CEVŞEN DUASI

B

26 Mayıs 2017 Cuma

HÂLİNİ SIRREYLE

[HÂLİNİ SIRREYLE]

Mest olanların kelâmı kendiden gelmez velî
Pes “Ene’l-Hak” nîce söyler kişi Mansûr olmadan

Sûfinin, vicdâni bir zevk ile eriştirildiği hâlini, kendi canından azîz bilip gayrıdan saklayıp sakınması gerekir. Öyle ki o sırdan bir kişinin bile haberi olmamalıdır zâten sır ikiyi geçti mi(iki dudak açılıp dışarı çıktı mı) sırrolmaz. Eğer sûfi kendi hâlini dile düşürürse anlaki yaşadığı o makam gerçek bir hal değildir. Çoğu kişi heyecanla, sırları açıklamaya meyillidir. Böyle kimselerde bir nesne barınmaz. Oysa Hakk'a erişen kimselerde iddia, dâvâ olmaz. Dâvâsı olanınsa mânâsı olmaz. O boş dâvâ, yolda kendisine perde olmuştur. Ermediği halin lafını etmek, yapamadığı işi söze dökmek yalandır. Onun söylemenin kime, ne faydası vardır? Boş bir sözdür. O hâl, senin hâlin ise o kendini açığa çıkarır. Senin söylemene gerek yoktur. Gül isen kokundan bilelim, ben gülüm şöyle güzel kokarım dâvâsı gütme. 🍃

Hicran destânını kendinden oku
Mecnûn’dan duyup da rivâyet etme
Aşkın Leylâ’sını gördünse söyle
Söz temsîli bulup hikâyet etme

Bilakis sûfi hâlinin açığa çıkmaması için gayret göstermelidir. Hâk katında makbûl olsa bile kendine âit olmayan hâli, hâlimdir diye iddia etmekten bir şey elde edilemez. Her iddia delile muhtaçtır, olan söylemez, söyleyen bilmez. O sözlerin eseri, gerek zâhir gerek bâtın olarak ortadadır.

İyi bak kabına, olmasın delik
Boşuna taşırsın, gider gündelik
Anında olmalı, ettiğin iyilik
Alem duysun diye, inâyet etme


Mest olanların kelâmı kendiden gelmez velî
Pes “Ene’l-Hak” nîce söyler kişi Mansûr olmadan

Sûfinin, vicdâni bir zevk ile eriştirildiği hâlini, kendi canından azîz bilip gayrıdan saklayıp sakınması gerekir. Öyle ki o sırdan bir kişinin bile haberi olmamalıdır zâten sır ikiyi geçti mi(iki dudak açılıp dışarı çıktı mı) sırrolmaz. Eğer sûfi kendi hâlini dile düşürürse anlaki yaşadığı o makam gerçek bir hal değildir. Çoğu kişi heyecanla, sırları açıklamaya meyillidir. Böyle kimselerde bir nesne barınmaz. Oysa Hakk'a erişen kimselerde iddia, dâvâ olmaz. Dâvâsı olanınsa mânâsı olmaz. O boş dâvâ, yolda kendisine perde olmuştur. Ermediği halin lafını etmek, yapamadığı işi söze dökmek yalandır. Onun söylemenin kime, ne faydası vardır? Boş bir sözdür. O hâl, senin hâlin ise o kendini açığa çıkarır. Senin söylemene gerek yoktur. Gül isen kokundan bilelim, ben gülüm şöyle güzel kokarım dâvâsı gütme. 🍃

Hicran destânını kendinden oku
Mecnûn’dan duyup da rivâyet etme
Aşkın Leylâ’sını gördünse söyle
Söz temsîli bulup hikâyet etme

Bilakis sûfi hâlinin açığa çıkmaması için gayret göstermelidir. Hâk katında makbûl olsa bile kendine âit olmayan hâli, hâlimdir diye iddia etmekten bir şey elde edilemez. Her iddia delile muhtaçtır, olan söylemez, söyleyen bilmez. O sözlerin eseri, gerek zâhir gerek bâtın olarak ortadadır.

İyi bak kabına, olmasın delik
Boşuna taşırsın, gider gündelik
Anında olmalı, ettiğin iyilik
Alem duysun diye, inâyet etme

0 yorum: