Pages

Subscribe:

CEVŞEN DUASI

B

30 Mayıs 2017 Salı

RAMÂZAN-I MAĞFİRETNÎŞÂN 1438

[RAMÂZAN-I MAĞFİRETNÎŞÂN 1438]

Hevâ-yı nefs ile sâim
Nevâ-yı aşk ile kâim
Zikr-i Hakk ile dâim
Geldi Ramazânım benim

Sultânımız Hazret-i Mevlânâ: “Açlık Tanrı sofrasıdır” buyuruyor. Haddinden fazla yemeklerle süslü bir sofrayı da “Firâvun sofrası” olarak târif ediyor.

Oruçla, açlığı yaşayan kimselere gelen sabırlı bir huzur, neş'eli bir tadış ve duyuş ve en sonda eriyiş ve hakîkatte gaib oluş vardır. İşte bu kendi kadr ü kıymetini biliştir. Ama olduktan sonraki biliştir. Nakil ve okuyuş değildir. Ruhlar ve melekler nasıl iner ve nerededirler? Hiç bunu düşündünüz mü? Evvelâ bu iniş, çıkışların gökte değil; gönül semâsında olduğunu bilmelidir. Gönlümüzün zât-ı semâsında ay görürüz. Yâni şems-i hakîkatten nur alan insân-ı kâmile ulaşırız. Ramazan yaparız. Kamil insan gönlü ilâhi tecellîlere sahnedir, aynadır. Allahın celâl tecellîsini; ayın, güneşin sıcaklığını sakladığı gibi kendinde hıfzeder. Bakanlara yalnız nûrunu aksettirir. Gittikçe büyür. Oruç tutanların da feyzi ve ilmi artar. Kendisini görmeye, anlamaya, hissetmeye başlar. Sâhib-i istidadın gönüllerinde onun zuhurunun görünmesi neşesiyle mestolarak söylüyorum. Namazlar niyâzlar, oruçlar, haclar bu neşeyi vermezse neye yarar bu Müslümanlık? Müslümanlık hamallık değildir. Uçuştur, oluştur. Sözlerimiz âşık gönüllere merhem, dertlilere devâ, hastalara şifâdır.

Lugatte yürümeyen ata, durgun suya ve rüzgâra "sâim" oruçlu derler. Hakikatteyse O'nun eseri zuhur etsin diye nefsi kullanmamaktan ibârettir. Nefsin arzuları rûhu cesede bağlar. Oruçla yükselen ruh es-Samed'ten bir gölge olduğunu ikrâr eder. Hazret-i insanın mükâfâtı ise ancak O'dur. 🍃

Âşıkların hayatı, beden mutfağı yüzünden kararmıştı. İşte oruç, o mutfağı aydınlatmak için çıktı geldi. Müjdeler olsun dostlar O geliyor; dudaktaki lezzeti göstermek için oruçla ağızları mühürledi.

Şükür yine geldi mâh-ı mübârek
Kamû dostlarla olsun tebârek
Eriştirdi bizi Hakka mübârek
Merhaba yâ Şehr-i Ramazan

En uzun süreli ve en çok cemaatin iştirak ettiği ibadet olan ORUÇ taki feyz ü lezzeti bizlere tattır ya Rabbi! Mütelezzîz eylediğin tevhidin kelimesinden hâline erdiriver ya Rabbi! 

[RAMÂZAN-I MAĞFİRETNÎŞÂN 1438]

Hevâ-yı nefs ile sâim
Nevâ-yı aşk ile kâim
Zikr-i Hakk ile dâim
Geldi Ramazânım benim

Sultânımız Hazret-i Mevlânâ: “Açlık Tanrı sofrasıdır” buyuruyor. Haddinden fazla yemeklerle süslü bir sofrayı da “Firâvun sofrası” olarak târif ediyor.

Oruçla, açlığı yaşayan kimselere gelen sabırlı bir huzur, neş'eli bir tadış ve duyuş ve en sonda eriyiş ve hakîkatte gaib oluş vardır. İşte bu kendi kadr ü kıymetini biliştir. Ama olduktan sonraki biliştir. Nakil ve okuyuş değildir. Ruhlar ve melekler nasıl iner ve nerededirler? Hiç bunu düşündünüz mü? Evvelâ bu iniş, çıkışların gökte değil; gönül semâsında olduğunu bilmelidir. Gönlümüzün zât-ı semâsında ay görürüz. Yâni şems-i hakîkatten nur alan insân-ı kâmile ulaşırız. Ramazan yaparız. Kamil insan gönlü ilâhi tecellîlere sahnedir, aynadır. Allahın celâl tecellîsini; ayın, güneşin sıcaklığını sakladığı gibi kendinde hıfzeder. Bakanlara yalnız nûrunu aksettirir. Gittikçe büyür. Oruç tutanların da feyzi ve ilmi artar. Kendisini görmeye, anlamaya, hissetmeye başlar. Sâhib-i istidadın gönüllerinde onun zuhurunun görünmesi neşesiyle mestolarak söylüyorum. Namazlar niyâzlar, oruçlar, haclar bu neşeyi vermezse neye yarar bu Müslümanlık? Müslümanlık hamallık değildir. Uçuştur, oluştur. Sözlerimiz âşık gönüllere merhem, dertlilere devâ, hastalara şifâdır.

Lugatte yürümeyen ata, durgun suya ve rüzgâra "sâim" oruçlu derler. Hakikatteyse O'nun eseri zuhur etsin diye nefsi kullanmamaktan ibârettir. Nefsin arzuları rûhu cesede bağlar. Oruçla yükselen ruh es-Samed'ten bir gölge olduğunu ikrâr eder. Hazret-i insanın mükâfâtı ise ancak O'dur. 🍃

Âşıkların hayatı, beden mutfağı yüzünden kararmıştı. İşte oruç, o mutfağı aydınlatmak için çıktı geldi. Müjdeler olsun dostlar O geliyor; dudaktaki lezzeti göstermek için oruçla ağızları mühürledi.

Şükür yine geldi mâh-ı mübârek
Kamû dostlarla olsun tebârek
Eriştirdi bizi Hakka mübârek
Merhaba yâ Şehr-i Ramazan

En uzun süreli ve en çok cemaatin iştirak ettiği ibadet olan ORUÇ taki feyz ü lezzeti bizlere tattır ya Rabbi! Mütelezzîz eylediğin tevhidin kelimesinden hâline erdiriver ya Rabbi!

kaynak 

0 yorum: